Hem gündelik yaşam hem de reel ekonomide pandemi etkilerinin dünya genelinde devam ettiği, belirsizliklerin hâkim olduğu bir yılı geride bıraktık. Yıl içerisinde yeniden yükselen küresel ölçekteki risklere rağmen dirençli duruşunu koruyan Türkiye ise kaydettiği güçlü büyümeyle tüm dünyanın içinden geçmekte olduğu bu dönüşüm ve yeniden dengelenme sürecini başarıyla yönettiğini somut şekilde ortaya koydu
Ülkemizin bu süreçte olduğu gibi bundan sonra da istikrarlı ve sürdürülebilir büyümesine devam edebilmesi için yurt içi tasarruf oranlarımızın
yükselmesi çok kritik. Sürdürülebilir cari dengenin sağlanması, yatırımların ve dolayısıyla üretimin ve istihdamın artırılması için yüksek tasarruf oranlarına sahip olmamız gerekiyor.
Bu noktada ülkemizin tasarruflarının artırılmasında Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)’ne çok önemli görevler düşüyor. Bireysel Emeklilik Sistemi, bir yandan kişilerin emeklilik dönemlerinde daha müreffeh bir yaşam sürmesine olanak sağlarken diğer yandan sermaye piyasalarına uzun vadeli finansman kapasitesi sunuyor. Tasarrufların finansal sistem aracılığıyla yatırıma dönüştürülerek ekonomik faaliyetlere aktif olarak dâhil edilmesine vesile oluyor.
Bu nedenle, Bireysel Emeklilik Sistemi ülkemiz tasarruflarının artırılmasında ve sermaye piyasalarımızın derinleştirilmesinde en önemli araçlardan biri haline geldi.
BES, atılımlarla ülkemizdeki gelişimini sürdürüyor
2021 yılı, uzun zamandır gündemde olan önemli düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle, Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’nin gelişimi açısından çok özel bir yıl olarak kayda geçti. Hiç kuşku yok ki, sektör paydaşları açısından bu gelişmelerin en heyecan verici olanı BES’te 18 yaş sınırının kaldırılması oldu. Bu düzenlemeyle, sektöre yeni bir hedef kitle sağlanarak tasarrufların tabana yayılması doğrultusunda büyük bir adım daha atıldı.Hayata geçirilen son düzenlemeler neticesinde Bireysel Emeklilik Sistemi’nde 2013’ten bu yana katılımcılara sunulan devlet katkısının %25’ten %30’a çıkarılması, toplu katkı payı ödemelerine yıllara sâri devlet katkısı verilmesi, Otomatik Katılım Sistemi (OKS)’ne girişte 45 yaş sınırının kaldırılması, sistemden kısmi çıkış hakkı ve BES sözleşmelerinin temlik edilmesi gibi yeniliklerin sektöre yeni bir ivme kazandıracağına inanıyoruz.
Bunların yanı sıra 2021 yılında hayat ve emeklilik şirketlerine emeklilik, hayat, ferdi kaza, özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortası gibi farklı ürünleri bir paket olarak sunabilme imkânı tanındı. Oluşturulacak “Bütünleşik Emeklilik Planları” ile BES’in daha entegre bir şekilde katılımcıların hayatlarına dokunabilmesinin önü açıldı.
Bu önemli atılımlarla gelişimi hızlanan sektör, yıl sonu itibarıyla BES ve OKS’de 14 milyon katılımcıyı aşarken, devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğünü ise bir önceki yıla göre %44 artışla 244,4 milyar TL’ye yükseltti. Hayat sigortacılığında ise 2021 yılında prim üretimi yaklaşık %23 artarak 17,7 milyar TL seviyesine ulaştı.
2021 yılında liderliğimizi koruduk
2020 yılında bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığında sektörün üç köklü kuruluşunun birleşmesinden doğan Türkiye Hayat Emeklilik olarak 2021 yılı faaliyet döneminde güçlü bir finansal performansa imza attık. Toplam aktiflerimizi %41 artışla 61,5 milyar TL’ye, özkaynaklarımızı %35 büyüterek 3,9 milyar TL’ye ulaştırdık. Yılın sonunda 1,7 milyar TL seviyesinde net kâr elde ederek sürdürülebilir büyümemizi kârlılıkla taçlandırmayı başardık
Güçlü mali yapımız ve değer odaklı iş modellerimiz sayesinde iş kollarımızın tamamında hedeflerimizle uyumlu sonuçlara ulaştık. Yıl sonu itibarıyla BES ve OKS’de 4,4 milyon katılımcımız, devlet katkısı dahil 52,7 milyar TL fon büyüklüğümüzle %21,6 pazar payına ulaştık ve sektör liderliğimizi koruduk. Sadece OKS verilerini mercek altına aldığımızda ise katılımcı sayısı ve fon büyüklüğü bakımından, sırasıyla elde ettiğimiz, %31,6 ve %54,5 pazar payları Şirketimizin bu alanda tartışmasız liderliğine işaret ediyor. Hayat sigortacılığı branşında da 4 milyar TL’ye yakın prim üretimi ve %22,2 pazar payıyla 2021 yılında sektör liderliğimizi devam ettirdik
Sürdürülebilir birikime odaklanarak ülkemizde tasarruf bilincini artırmak, BES’i ilk tercih edilen birikim enstrümanı haline getirmek, kaliteli ve sürdürülebilir bir portföy oluşturmak için kollarımızı sıvadık.
Değer üretme kapasitemizi geliştirmeye devam ediyoruz
Rekor bir sürede tamamladığımız başarılı birleşme sürecinin ardından 2021 yılını değişim ve gelişim yılı olarak belirledik. VakıfBank, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıf Katılım, Emlak Katılım ve Ziraat Katılım Bankası şubelerinden oluşan Türkiye’nin en geniş banka dağıtım kanalı ve acentelerimiz aracılığıyla hizmet veren bir şirket olarak, her seviyede aynı ekrandan aynı dili konuşarak hizmet verebilmek, müşterilerimize en üst seviyede deneyim yaşatabilmek adına gerekli altyapı geliştirmelerini tamamladık.
2021 yılında hayata geçen düzenlemelerin yarattığı rüzgârı arkamıza alarak ve stratejik hedeflerimizden olan sürdürülebilir birikime odaklanarak ülkemizde tasarruf bilincini artırmak, BES’i ilk tercih edilen birikim enstrümanı haline getirmek, kaliteli ve sürdürülebilir bir portföy oluşturmak için kollarımızı sıvadık. 18 yaş altı genç ve çocuklarımızın sisteme katılımı için geliştirdiğimiz ürünümüzü temmuz ayında hizmete sunduk. 2022 yılında portföyümüze başlangıç kapitalli alternatif bir ürün eklemeyi ve bu ürünü özel ek faydalarla daha avantajlı hale getirmeyi planlıyoruz. Etkin satış ve pazarlama faaliyetlerimizle 18 yaş altı genç ve çocuklarımızın geleceğine yönelik güçlü desteğimizin görünürlüğünü artıracağız. Yine önümüzdeki dönemde “Bütünleşik Emeklilik Planları” düzenlemesi kapsamında, mevcut portföyümüz içerisinden en uygun ürün kombinasyonlarını bir araya getirmeyi ve farklı müşteri segmentlerine yönelik ürün paketleri oluşturmayı amaçlıyoruz
Sürekli geliştirdiğimiz dijital yetkinliklerimiz rekabet gücümüzü artırıyor
Şirketimizin uzun vadeli hedefleri arasında, markamızın uluslararası ölçekte de teknoloji ve yeniliklerle anılmasını sağlamak bulunuyor. Hedeflerimize ulaşmak için altyapı ve tüm süreçlerimizi veri analitiğine dayalı dijital yönetim anlayışıyla güncellemeye yönelik öncü inisiyatifler geliştiriyoruz. Optimizasyon ve otomasyon prensibiyle gelişen dijital yetkinliklerimizle yönetim kaslarımız güçlenirken her geçen gün biraz daha çevik ve esnek bir şirkete dönüşüyoruz. Çalışmalarımızın odağında müşterilerimizin yaşam döngülerinin her anında yer almak, onlara tüm temas kanallarımızda ihtiyaçlarıyla uyumlu kişiselleştirilmiş çözümler sunmak ve deneyimler yaşatmak yer alıyor. Bu kapsamda, çoklu kanal deneyimini en üst seviyede uygulamaya almaya yönelik yatırımları hayata geçirmenin yanı sıra ekosistem iş birlikleriyle platform bazlı iş modelleri kurguluyoruz. Bu anlayışla 2022 yılında müşterilerimiz için dijital platformu hayata geçireceğiz
Küresele Açılma Hedefi
Platform bazlı iş modeline geçiş aslında fiziken başka ülkelerde var olmadan faaliyette bulunabilme yetkinliğini de birlikte getiriyor. Ana hissedarımız Türkiye Varlık Fonu’nun liderliğinde platform bazlı iş modellerinin yanı sıra doğrudan faaliyete başlama veya satın alma gibi farklı yöntemlerle özellikle Türk menfaatinin olduğu ülkelerde faaliyete başlamayı hedefliyoruz.
2022 yılında da Türkiye’ye duyduğumuz sorumluluğu işimize yansıtmayı sürdürerek ekonomimiz için yarattığımız katma değeri büyüteceğiz. Müşteri deneyimi odağımız ve yenilikçi vizyonumuzla sadece çağı yakalayan değil, sektöre yön veren örnek uygulamalara imza atmayı sürdüreceğiz
Bu iddialı hedeflere ulaşma yolunda en büyük güvencemiz başta deneyimli ve dinamik çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımız olacak. Beraber yürüdüğümüz bu yolda büyük emeği olan tüm paydaşlarımıza ve değerli çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ederim.
Saygılarımla,
Atilla Benli
Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür